Kahramanmaraş/Onikişubat

TASARRUFUN İPTALİ DAVASININ HUKUKİ NİTELİĞİ VE AMACI

Malları üzerine haciz konulmadan veya iflas kararı verilmeden önce borçlu, henüz
alacaklıların haciz ve iflas yolu ile takibine hedef olmadan onlardan mal kaçırmak
amacı ile malvarlığının tamamını veya bir kısmını birtakım hileli işlemlerle başkalarına
özellikle yakınlarına kendilerinin bu amacı bilen ve bilecek durumda bulunan
arkadaşlarına tanıdıklarına devredebilir ya da bedelini kendileri ödeyerek yakınları
üzerine taşınır veya taşınmaz mal satın alarak malvarlığını azaltabilirler.
Tasarrufun iptali davalarında amacın “Borçlunun haciz ya da iflastan önce yaptığı
ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların -geçersizlik- ya da -iyi niyet kurallarına
aykırılık- nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal
üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamak olduğunu” Yargıtay
17HD.06.06.2017 T.9903/6416 kararı ile özetlemiştir.
Tasarrufun iptali davası dava konusu malın aynına ilişkin bir dava olmayıp kişisel
bir davadır. Yani bu dava sonunda tasarrufa konu mal alıcı veya devir alanın mal
varlığından çıkarılarak tekrar borçlunun malvarlığına geri verilemez. Tasarrufa konu
mal yine alıcı veya devir alanın malvarlığında kalmakla beraber davayı kazanan
davacı alacaklı, o malı haczi ettirip sattırma ve satış bedelinden alacağı kişisel hakkını
alama imkânı elde etmiş olur. Davanın konusunun taşınmaz olması halinde, dava
sonunda verilen hüküm ile taşınmazın tapu kaydında bir değişiklik yapılmaz. Davanın
kabulüne karar verilmesi halinde bu hükümden sadece “davacı-alacaklı” yararlanır.
Davalı-borçludan alacaklı olan diğer alacaklılar bu hükümden yararlanamazlar.
İptal davaları ayni hakka değil, kişisel hakka dayanan davalar olduğu, bu nedenle
davanın konusu taşınmaz olsa bile, taşınmazlara ilişkin kesin yetki kurallarını
düzenleyen HMK 12.maddesi hükmünün bu davalarda uygulanmayacağını Yargıtay
17HD.29.06.2015 T.9573/9250 kararında vurgulamıştır.
İptal davası ayni dava olmadığından, davanın değeri, iptal konusu malın
kıymetine göre değil, alacaklının sunduğu aciz belgesinde gösterilen ödenmemiş
alacak miktarı ile iptal konusu malın kıymetinden daha az olanına göre belirlenir.
İptal davası ayni dava olmadığından bu dava sonucunda verilen karar,
kesinleşmesi beklenmeden uygulanır.
Tasarrufun iptali davasının amacı için yukarıda yaptığımız açıklamalar 6183 sayılı
Amme Alacaklılarının Tahsili Usulü Hakkında ki Kanun-mad.24-31-uyarınca, kamu
alacağından dolayı açılan iptal davaları içinde aynen geçerlidir.
Av. Eylem Çağraş

Ara

Son Gönderiler


Başsağlığı Mesajı


TASARRUFUN İPTALİ DAVASININ HUKUKİ NİTELİĞİ VE AMACI